30 Temmuz 2009 Perşembe

gizemli kişilik oldum orda.

meraba.
saat 03:45.
bu benden önce yattı. araba.
şey.
ben kursu bıraktım. hem de geçen hafta. hem de son gittiğimde dönerken "hadi yarın görüşürüz" dedim. telefon numaram falan, hiç bişey yok. ehe. öldüm sanmışlar mıdır acaba lan? ehe. didem'i çok özleyeceğim. bi de şey; ilk başlarken "sanatsal hazla dolu bir yaz mı geçireceğim acaba?" yazmışım. iyi de; tanrı'yı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset. bahset ki, tanrı sıkılmasın, gülsün.

çakalçukal arabası, mesela, nasıl yani?

naber?
bugün kuzenlerim bize geldi.
salıncakta sallandık, annem çok mutlu oldu. istiyor ki ben hep sallanayım, herkes sallansın. akşamları sallanarak çekirdek çitleyelim, sallanarak sohbet edelim, öğlenleri sallanarak kestirelim. böyle şeyler istiyor.

bir de geçen haftaya kadar annem bana evin köpeği gibi davranıyordu ya. sonra tercih konuşmak için dersanede rehberlikçi deniz hocayla konuştular ya. şuan istesem evdeki herkesi balkona kilitleyip evde köpüklü parti verebilirim. o kadar etkilenmişler deniz hoca'dan.

dün reyyan'la bilkent'e gittik. etrafta jipli sarışınlar fır dönüyordu. bi de bitane çoggüzel bi araba bize korna çaldı. çakal çukal arabası değildi lan. düşün. demek güzeliz bence meğersem. ahaha.
ay.
güldüm.
dönerken bilkent'te mahsur kaldık. durakta bi teyzeye "burdan kızılay arabası geçiyor mu?" diye sordum ve teyze yaklaşık 15 dk suratıma baktıktan sonra, "bana mı sordung?" dedi.
bindiğimiz dolmuştaki insanlar 7den 70e uç karakterlerdi lan. hele bitane ilkokul çocuğu vardı, acayip bir sese sahipti, tasvir edilemez.

simsiki oynarken canım sıkılıyor. ama acayip bir ev yaptım, akıllara zarar.
neyse.
bay.

29 Temmuz 2009 Çarşamba

fenafillah.

şimdi böyle bi garip oldu da, tıklarsanız büyür diye umuyorum.
birileri çok fena himym izlemiş.
birileri çok fena.

çifterçifter. niye ki?

that was just a dream.


ben, kocaman olurken, ve ailemin aslında küçük insanlar olduklarını farkederken, burdan kurtulup çok mutlu yaşama planlarımı bir yıl daha ertelemek zorunda kalmam, tanrı'nın bana verebileceği en puşt cezadır.

28 Temmuz 2009 Salı

geç olsun güç olmasın


kill bill çoggüzel film lan.
1.yi geçen sena'yla izlemiştim. 2.yi az önce izledim.
tarantino başkana saygılarımla diyip, uzaklaşıyorum.

kıssss

az önce film izlemeye gideceğimden, durumumu dışarıda yaptım.
sonra dersaneden bir arkadaşım "kısssss napoosun?" yazdı. ben o sırada tırnağımdaki reyyan'dan çöktüğüm ojeleri silmeye çalışıyordum. istem dışı "dışardayım lan görmüyon mu salahg!" dedim.
keşke duysaydı lan.
ah keşke duysaydı.

temizlik imandan gelir.

odamı temizledim.
gereksiz test kitaplarımı attım. yenilerini alcam ben. ayrıca karekök denilen gerizekalı kitap serisinden asla almama kararı verdim. lanet yağsın onların üzerine. ama, belki de alırım lan, ne bileyim.
5 koca çöp torbası gereksiz nesne çıktı odamdan. tamamını da atmadım, düşün artık.hee, öyle valla.

gideyim de film izleyeyim bari.

annem balkona salıncak almış. sürekli birlikte sallanalım istiyor. of ki ne of...

27 Temmuz 2009 Pazartesi

e oha.




kelebek etkisi oldum adeta.


öss sırasında (bunalıma girmiş gibi bi izlenim uyandırdım lan.gündemde başka konu yok ondan,dur da dinle.) soruları çözerken içimden "hadi bakalım bana neler yaşatcaksın." dediğimi hatırlıyorum lan. hayat garip bişey.

seneye aynı fotoğrafın 2010 olanını çekeceğim ha. kahkülümü uzatayım da değişiklik olsun.yıhyıehreh.

d.o.s.t.


sena trabzon'a reyyan istanbul'a gittiğinde ve angara bana kaldığında ders çalışmaktan başka ne yapabilirim ki?
-mezun psikolojisi çok kötü bişey.-
mezun psikolojisi. o değil de; yani sorun arkadaşlarının üniversiteye gitmesi değil. yani onlar 90'lı olsalardı da benden bir sene önce gitceklerdi sonuçta. mesele o değil. gerçekten değil lan! ne kendini avutması be. sorun şu ki; dost kolay edinilmiyor.

tostostossbağa.

şu anda 2009 öss tercih ve kontenjan kılavuzumda bir kara kaplumbağası yürüyor.
inşallah üzerine sıçar.
benim dileğim bu yönde.
çok tatlı lan!
ama tırnakları çok uzun.
kescem tırnaklarını.
bi de gül kokuyor hayvan. övünç yıkamış, paklamış, parlatmış.
ayrıca şu anda içine kastamonu çekme helvalarımı koyduğum tabaksal nesneyi ısırmaya çalışıyor.
ama;
o porselen şekerim.
adı da yokmuş hayvanın.
cif olsun diye düşündüm ben.
hee cif.
n'oldu ki?

26 Temmuz 2009 Pazar

çokzorişlan.

18 yıllık hayatımın en kendini bilmez günlerini yaşıyorum.
bir gün "tercih yapıp gitçem ben" konusunda kesin kararlıyken ertesi gün "yok ben seneye gircem lan" diyebiliyorum. ama ikisini derken de hiç bi şekilde taviz vermeme düşüncesi taşıyorum.
mesela şuan oks zamanlarındaki matematik hocam bana "seni ancak odtü paklar" dedi.yani şu durumd seneye bi daha gircem ben.
ama bikaç saat sonra fikrim tamamen değişebilir.
folloş olmak böyle bişeymiş demek ki.
kendimi tanıyamıyorum lan.
garip bi şekilde eğlenceli de bir durum.
bugünlerde çok pis insan satabilirim. bi dediğim diğerini tutmuyor, ona göre.
ehe.
ne pis işmiş arkadaş!
şimdi bi de şöyle bişey var;
mesela;
diyelim ki tercih yapmadım. benimle aynı sıralamalarda olan biri de yaptı. o yapan kişi çok yükseklerden yaptı diyelim. sonra mesela olur ya, çünkü bu sene n'olcağı belli değil, olur ya ona iyi biyer gelirse. o zaman ben kafamı taşlara taşlara vurmaz mıyım?
ha şu da var;
ne kadar iyi gelebilir ki lan?
odtü mü gelecek sanki?
odtü mü gelecek lan ha?

bu çocukla seneye izmir'e gitcez.bu kız bizi bekliyor. odtü odtü diye tutturdum. neden ki?

aile gezmesi.


merhaba.
2 günlük çılgın amasra aile gezimiz son buldu.
babamın "2 gün boyunca öss,sınav,tercih vs. hakkında konuşmayı yasaklıyorum" sözüne rağmen annemin halamı arayıp "halasıı, bilge tercih yapsın mı yapmasın mı, istiareye yatsan nolur?" (bilmeyenler için istiare:2 rekat namaz kılıp bişeyler dileyip uykuya dalarsın. rüyanda belirli renkler görürsen, mesela, yeşil hayırlı demekmiş, eğer yeşil görürsen o düşündüğün şey hayırlı demekmiş.yaa.böyle de bi dindir islam. ) demesi mi yoksa dönüşte babamın arabayı kenara çekip annem ve ablamla oynaması mı beni daha çok eğlendirdi bilemeyeceğim. bildiğim şey ne kadar eve dönmek istediğimdir.

amasra güzel yer. manzara falan süper. ablamın sürekli "ya hava niye sıcak, karadeniz değil mi lan bura?" gibi cümleler sarfetmesine bilimsel yanıtlar vermek de beni sıkmış olabilir.
ayrıca avea gerizekalısı sms'lerimden düşeceğine kontörlerimden düşüp beni göt gibi ortada bırakmasaydı dış dünyayla iletişim kurabilecektim. annemden kendime kontör atma girişimim hüsranla sonuçlandığında ve ben anneme "nolcak sanki yyyeaa?" diye zırıldandığım sırada tanımadığım bir numaradan bana 20 kontör gelmiş olması beni çok şaşırttı. numaraya "sağol hafız" diye msj attıktan sonra cevap gelmediğindeyse "kesin tanrı gönderdi lan!GALİBA BENİ SEVİYOR OLUMMMM" diye düşündüm. ama bi süre sonra "kontörü yanlış gönderdim.kontör yüklediğinizde geri gönderin." diye msj geldi. ben de "nah gönderirim" dedim. içimden. evet.

dönüşte safranbolu'ya uğradık. bence hiç bi bok yok safranbolu'da.
87 derece sıcaklıkta cami avlusunda babamın camiden çıkmasını beklerken ablamla, babamın ayakkabısını alıp sakladık.babam çıktığında "malmal" etrafa bakarken çok eğlendim lan. ahhajksldf. sonra verdik tabi.

akabinde eve döndük.
dönerken annemin "ay haftaya da kızılcahamam'a gideliiaaam" demesi beni ürküttü.
ailem kendince alternatif tatil fikirleri üretirken, sözde benim için, ben sadece odamda gerçek bir aptal gibi oturmak istiyorum.

bi de şey;
ablam olmasa "nahhh" giderdim.

24 Temmuz 2009 Cuma

gitmedimgitmedimgitmedim

dün sabah kursa gitmek için ulus dolmuşuna binecektim kii;
kendimi reyyanlara gitmek için kızılay otobüsüne binmiş olarak buldum.
otobüste arı vardı, yolculuğumun içine etti.
sonra gonca teyze bizi gezdirdi.
neyse.
bugün de gitmedim lan!
ay ne güzel günler ehehehayyy!!!
öğleden sonra ablam ve ilginç arkadaşlarıyla eymir'e mi mogan'a mı biyere sucuk ekmek yemeye gitcem. ablam "noolur gel.noolur." dedi. yazık la.
aptal çocuk feysbukunu yeniden açmış.
kahvaltı yapıp film izleyeyim. dün gece izleyecektim de üşendim.
bilkent'ten bana da "bizimle çalışmak ister misiniz?" şeyi geldi. ama bana ters bence oralar.
yıhyıhıh.
açım.
bay.

22 Temmuz 2009 Çarşamba

kafamkarıştıbe.

bugün dersaneye tercih yapmaya gittim.
şuan bir daha mı girsem lan? diye düşünüyorum.
aklımı çeldiler.
10 kişinin 8i bir daha gir diyor.
aklıma da yattı aslında lan.
kırıkkale sosyoloji mi odtü sosyoloji mi?
bence kırıkkale sosyoloji.
(eheğehahaçgç.)

bi daha gireyim bence ben.
evet.

21 Temmuz 2009 Salı

üzülüyorum.

akşam, akşam oturmasına gittik.
bu sefer karşı çıkmadım. çünkü gittiğimiz yer özel biyerdi.
şöyle özel;
ben doğduğum zaman biz keçiören'de oturuyorduk.orda canan teyze vardı. canan teyze'nin benimle yaşıt oğlu oğuzhan vardı. dünyadaki ilk arkadaşım oydu. 2 sene sonra metehan doğdu. dünyadaki ikinci arkadaşım da metehan'dı. 4 yaşıma kadar ne kadar salakça oyun varsa hepsini onlarla oynadım. canan teyze dünyanın en süper kadınlarından biriydi.
sonra biz taşındık.
bikaç yıl daha onlarla sıksık görüştük. fakat sonra annem ve canan teyze'nin olmasa bile bizim oğuzhan ve metehan'la bağlarımız inceden koptu. ama olsun. özel sonuçta.
bayramdan bayrama görüşüyorduk.
oğuzhan ve metehan'ın sonra bitane daha kardeşleri oldu, nilhan. pek tatlı bir kız.
neyse.
oğuzhan ve metehan çok çalışkan ve zekidirler. dersanelere yüzde yüz indirimle gittiler.ankara'nın en iyi liselerindeydiler. herşey güzeldi işte.
sonra;
bu sene ramazan bayramında, amcamlarda kalırken, sabahın köründe telefon çaldı.
ablam aradı.dedi ki;
"bilge.sana kötü bi haberim var. canan teyzemler trafik kazası geçirmiş. canan teyze ve metehan ölmüş. annem çok kötü, buraya gel."
aradan dokuz ay geçti.
"ölenle ölünmüyor" sözünün anlamını bugün gözlerimle gördüm.
bu kadar.
soldan sağa; ben-oğuzhan-ablam-metehan

itin olayım.

annem bana evin köpeğiymişim gibi davranıyor diyecektim ki;
bir an durdum düşündüm.
evin köpeği olsam ne güzel. en azından sevilirdim.

oha çok ergen oldu lan bu da.
olsun.
öyle ama.

çokmutluyumbe!

bugün kursa gitmedim.
uyuma numarası yaptım.
çok güzeldi.
annem sabah8'de kaldırdı. ben kalkardım da, zavallı reyyan'ın günahı neydi? (onun suçu bence.eheğea)
sonra ablam odama geldi, "annem nerde?" dedim. "içerde, noldu?" dedi." şşşt, uyuya kalmış gibi yapcam" dedim. "tamam." dedi.
annem bidaha gelmedi.
çünkü akşam "gitmek istemiyorum" diyerek ağladım, ağlayarak "gitmek istemiyorum" dedim.
babam "gidiceksin" dedi. ben de "hjfkgfldşfopşdlfkjmfffffffffffff" dedim.
sonra akşam "allağım nolur uyuya kalayım!" dedim.
ve gitmedim.
-nnoooollduu babaaa?
tanrı beni seviyormuş meğersem bence.

gece yine sayıklamışım. reyyan kalbimi kırdı, "sussana lan" filan demiş. neyse. oluyor böyle bazen.

20 Temmuz 2009 Pazartesi

ufak.

meraba.
kaçtım reyyan'a geldim. (reyyan'ın kendi özel evi gibi mesela.)
bu bilgisayar hakketten çok küçük laaaaaaaaaaaağn!
elim kadar elim eliiiim.

19 Temmuz 2009 Pazar

sanat.

saat 08:41.
birazdan evden çıkcam.
allağm inşallah belediye çukuruna düşerim de gidemem.
ya da dur lan;
ben niye düşüyorum.
hoca düşsün, ders iptal olsun, eve döneyim, uyuyayım.
bunlar güzel şeyler.
iyi de bundan zzzzzzzzzzzzzzzzttttt erenköy.
çılgın çizim kalemimi de göstermek istiyorum gerçi elaleme.
amaağan.
hadieviyakalım.
bay.

peki ya siz?

Stranger: 21 f us
Stranger: u
You: çekoslavakyalışatıramadıklarımızdan mısınız?
Stranger: bacanak naptın ya



o değil, yanlış yazmışım.

18 Temmuz 2009 Cumartesi

serhatkarçoksüperbirilan.

bana bir düğmeye bas dedi.
artık paintim var.
bu çocuk bir dahi olmalı.

teena brandon.

bu filmi izleyin bence.

reyyan diyor ki;


kastamonu çekme helvası : homofobi var mı sende
kırmızıdikişlihırkamyokzatenbunalüzumdayok:bende mi
kastamonu çekme helvası : hıı
kırmızıdikişlihırkamyokzatenbunalüzumdayok: homo şişko bi bayansa
kırmızıdikişlihırkamyokzatenbunalüzumdayok: ve götümü avuçluyosa
kırmızıdikişlihırkamyokzatenbunalüzumdayok: evet
kırmızıdikişlihırkamyokzatenbunalüzumdayok: var
kırmızıdikişlihırkamyokzatenbunalüzumdayok: ama ben
kırmızıdikişlihırkamyokzatenbunalüzumdayok: korkularımın üstüne yürürüm

kastamonu çekme helvası.

sizlere kastamonu çekme helvasını tanıtacağım.
kastamonu çekme helvsası (bazı kaynaklarda saray helvası diye de geçiyor) benim şu lanet olası dünyada en sevdiğim şeylerden biri.
çok sevdiğim bir besin, bazen anne, bazen baba, bazen hayat arkadaşı.
o kadar tatlı ve yumuşak ki...
isterseniz kare prizma oluyor, isterseniz fotoğraftaki gibi işte kareye yandan gömmüşsün gibi oluyor. çok güzel ama lan. ay.
geçen 1 hafta içerisinde iki kutu kastamonu çekme helvası yedim.
bitince kalbim kırıldı.
sonra bilin bakalım ne oldu?
babam dün kastamonu'ya gitti. ama tabi benim helvam bitti diye değil. babam onu sevdiğimi bile bilmiyor. işi vardı ondan gitti. sonra bugün arabadan inerken bana dedi ki "arkada paketler var, onları al." bagajı açtığımda ne göreyim!? " KASTAMONU ÇEKME HELVALARI!
şimdi o mutfakta duruyor.
uyuyor olabilir.
acaba gidip yesem mi?
yerim ki.
hepsi benim.
hep.
si.


günün yorumu gibi düşün bunu.

bugün sena'yla kızılay'a gittik. tercih kılavuzu falan alcaktık, dersanemize gitcektik, sonra da gezcektik.
tercih formu almak için kocatepe mimar kemal lisesi denilen hayvansı büyüklükteki lise dizisi çekilesi okula gittik. (aptal çocuğun okulu ha ora, belirtmeden edemiyciğim.) sonra baktık, kapılar kilitli."yaa açık olmak zorunda tağam mıaaaa? nasıl bir okul buraaağ" diye salak salak dolandık. sonra sena "bugün cumartesi laağn" dedi. usulca oradan uzaklaştık. ben kendi dersaneme, sena kendi dersanesine gitti.gittik. sonra reyyan da geldi, takıldık.
sıtarbaksa gittik. orada adam sena'nın kahvesine 'senem', reyyan'ın kahvesine 'leyla' yazdı. sonra biz leyla'nın ceylan olabilitesi üzerinde tartıştık. en sonunda leyla olduğuna karar verdik.
sonra leyla evine gitti. evinde onu -güççücük- bir sürpriz bekliyordu.
sonra senem'le ben biraz oturduk.
sonra annem aradı. dedi ki "sami dayınlara gidiyoruz. sen de ordan gel."
sonra oraya gittim. orayı çok seviyorum lan. en espriden anlayan kuzenlerim onlar bence. evet.
elif abla bana bir çizim kalemi verdi. nah böyle. pazartesi gidip hava atacağım.
ablam yarın sabah geliyor. fazla özlemedim lan. aslında pek farkedilmedi yokluğu.
zaten ben gitcem ki.
kimseleri özlemem.
hem de
hiç.
.

o değil de ablam okuyor lan bunu. yazık hassas o, üzülür filan. seviyorum ben onu. evet.

17 Temmuz 2009 Cuma

sena.

meraba.
bugün kurstan sonra senalara geldim.
burda kalcam ben.
sonra ktü'ye gitcez. orda kalcaz. evimiz filan olcak.
sims3 oynadık. sena göt gibi bir ev yaptı. eli ayağına dolaştı. mimar olamayacağı için iç burukluğu geçti böylece.
sonra boys don't cry izledik. benim 2. izleyişim. sena yoğunlaşamadı filme. sürekli saçlarını kıtırdattı. kopardı. abla?
sonra uğur abi aradı. dedim ki "ktü'ye gitcez biz." odtü mezunu olarak ktü'yü aşağıladı kendi beyin hücreleri çerçevesinde. artık onu sevmiyoruz. biz daha güzel yuvarlak gözlükler bulduk. nah.
sonra sena saçını zeytin yağına buladı. iğrenç. kıtırdamasın diye.
bi de ben sürekli acıkıyorum sena kızıyor.
burda yaşam çok zor.besin bulamıyorum. patlıcanli şey yedik. evet. patlıcanlı.
yarın alemlere akacağız. (ne? evet.)
o değil de; bebeğim oldun daha ilk günden.
burası trabzon.
nağbeeer?

16 Temmuz 2009 Perşembe

gelmez mi lan?

öss'yi yeni atlatmış bir gence yaz tatilinde 8'de kalkmak ağır gelir.

"o kadar da kötü değil. sadece, kırık."

meraba.
bugün günler sonra kursa vaktinde gittim.
günlerden perşembe olduğu için didem'in saç sıtaaylı hakkında ne desem boş, bilirsiniz.
sonra çizdik mizdik. eski dersaneme gittim. en eski ama. okase zamanlarından kalma. hani bi konuşalım tercih mercih diye. ordan da reyyan'lara gittim. gonca tezye 45 dakika içerisinde güveç, pilav, mercimek çorbası ve salata yaptı. çılgın ayol.
sonra eve geldim.
sena hayvanı istanbul'dan döndü.
haftasonu onlarda kalcam.
özledim azcıcık.
bu kadar.
bi de reyyan istanbul'a gidip hukuk okuyacak ya, az görüşcez tabi, sonra bigün buluşcaz, bu böyle ciddileşmiş filan, yeni çevre yapmış gözlüklü, buluşmaları falan saatle yapıyolar, öyle şeyler olcak bence.
o değil de ben galiba kırıkkale'ye mi gitcem lan yoksa? annem ev bile bulmuş kendi beynince. sinsi sinsi planlar yapıyor.
neyse 1 saatlik yol.
kaçar kaçar gelirim.
(nası yani? öyle yani.)

15 Temmuz 2009 Çarşamba

vadaap?

bu adam var ya, çok komik biri bence.
bıyıkları filan evlere şenlik.
bi de sessiz olun, sıkabilir.

yapacak bişey yok.

"bunu alayım mı lan? denememe gerek yok olur bu bana bence.olmazsa sana satarım."
-tamam ama para vermem.

reyyan allaağ korusun ölürse, beleşçiliğinden ölür.

bi terslik var ama, du bakalım bulcam.

gereksiz.

saat 1 gibi reyyan'la buluşacağım.
sonra kendime poster yapışkanı alacağım.
sonra dertlerimi reyyan'la paylaşacağım.
reyyan iyi ki var.
yoksa poster yapışkanı almak için kızılay'a inmezdim.
burda kırtasiye yok.
aslında varmış. geçen gördüm. burcu benden daha uzun yıllar burada yaşadı, ders çalışırken ucu bittiğinde armada'ya gidiyormuş. evet burcu, evlere şenlik bi insan. seviyorum.

haftasonu dersaneye gidip "geleceğim" konulu birkaç konuşma dinleyeceğim.
sena istanbul'dan gelmiş olacağı için, eğer plan bozan hüseyin rahmi tan'ı alt edebilirsek sena'yla buluşacağım. nedjima'ya gideceğiz. çünkü biz reşitiz de, o bakımdan.
eskiden nedjima'nın duvarında rhcp'nin blood sugar sex magik'inin albüm kapağı vardı. sonra o duvarı yıktılar. çok üzüldüm ben kendim.

hava resmen soğuk lan. bildiğiniz, üşüyorum filan. öyle soğuk. ne güzel di mi? evet.

bu işler böyle yürür.

saat 10:09.
evet, şu anda resim kursunda didem'le göz göze gelmemeye çalışarak karşımda oturan modeli kağıda aktarmaya çalışmam gerekiyordu.
sabah dokuzu on geçe duraktaydım.
ama dolmuş gelmedi.

yani şöyle ki;
tanrı gitmemi istemiyorsa, ben de gitmem.

14 Temmuz 2009 Salı

tam olarak bunu kastetmiştim.

madworld : sen nerden girion
lucy in the sky with diamonds : say 2

oysa ben sadece internete nerden girdiğini merak etmiştim.
evinde değildi de.
gençler çıldırdı.


13 Temmuz 2009 Pazartesi

etkilendim.

You: naber?
Stranger: no,nober
You: naber?
Stranger: are u naber?

vadaap?

sayın ali ışıner hamşioğlu.
dünyanın en gereksiz insanlarını seçme kurulu dünyanın en gereksiz insanlarını seçse ilk beşe rahat girersin.
sevin.

ölürüm:D

Stranger: ismin ne lan
You: zübeyde
Stranger: çok kılıksız bi isim
Stranger: kesin tipsizsindir amk
Stranger: bye

barajı yalayın.

yanlışlıkla sosyal deney yaptım.
iki gündür "naber?" dediğim herkes puanını söylüyor.

rüya şöyleymiş böylemiş.

öğle uykusuna yatmıştım.
sonra uyanıp msn'e girdim.
bu bana dedi ki;
"çocuk havuzuna çilek attım."

rüya görmüşüm.
sonra gerçekten uyandım.
gerçekten msn'e girdim.
bu hiç de öyle bişey yapmamış.


(yapmadım demedi lan aslında.yoksa?)

didem.

bugün çok mutluyum.
güneş bir başka güzel parlıyor.
kuşların sesleri içime işlerken, umarsız çocukluğumu anımsıyorum.
zaten hayat denen şey bir gram mutluluk hissinin uyandırdığı içi gülen gözler değil midir?
yok yyeea.
didem yıkanmış laaaaaaaaaaaaaaağnnnn!

12 Temmuz 2009 Pazar

dayı.

az önce dayım aradı.
dedi ki;
"bilge tebrik ederim. ben sana güveniyordum. beni mahcup etmedin işte bak bitti gitti."
-dayı şey yani ehe pek iyi değil ama?
"yaa bırak hep öyle derler ehhhah."
-yani pek tutmuyo biyerler.
"olsun ya sen seveceğin bişey yaz gerisi hayırlısı."

öperim ki ben bu adamı.
o değil de;
bütün sülalemden bahsedeceğim kaptırıp.
size ne di mi?

hem, o benim ablam.

hayır.
tabiki de ablamın 3 saat sonra arkadaşlarıyla tatile gidecek olmasını kıskanmıyorum.
benim burda sorumluluklarım var.

ahhaha çok güldüm laaağn!

Ben Böyle Sınawınn..

Küresel

bu adam benim babam.

baba beni anlamak için gizli gizli chuck palahniuk'larımdan okumana gerek yok.
odam odanın karşısında.
kapım sana her zaman açık.
babamsın lan sonuçta.

dönek.

meğersem ben küçükkenden beri arkeoloji okumak istiyomuşum mesela.tamam mı?

doğuştan mı mal acaba?

nassllıımmmmsss:bnm okl puanı lurtardı yani brz

nassllıımmmmsss::D
bana bilge de :kaç

nassllıımmmmsss:87
bana bilge de :en yüksek 80 salak

11 Temmuz 2009 Cumartesi

ups ne lan ups ne!?

Oops! This link appears to be broken.

Suggestions:

öseseöseseöseseohyes!

uyuyamadım.
bazıları da duygularımı hiçe sayarak benimle dalga geçti.
n'olmuş lan.
olamaz mı?

film izliyordu.

*tßa :ohaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
*tßa :kız adamın çükünü kesicek



e baştan söylesene ben de bileyim.

bana bilge de : heycanlı mısın:D
hüseyin : yok ya tatilden geldim şimdi girdim eve

hüseyin böyle bi insan.
seviyorum ama.
evet.

teknolojigüzelbişey.

az önce hacer ablayı aradım.
hayatımdaki bütün gelişmelerden haberdar.
ne güzel şeymişsin sen blog!
alnından öpesim geldi!

önce insan olmak lazım.


"eğer bunu okumaya niyetliyseniz vazgeçin.
birkaç sayfa okuduktan sonra, burada olmak istemeyeceksiniz.
bu yüzden unutun gitsin.gidin buradan. hala tek parçayken hemen kaçın.
kendinizi kurtarın.
televizyonda mutlaka daha iyi bir şeyler vardır. ya da madem bu kadar boş vaktiniz var, gidin bir akşam kursuna falan katılın.doktor olun. kendinizi adam edersiniz belki. kendinize bir akşam yemeği ziyafeti çekin. saçınızı falan boyayın.
artık gençleşmiyorsunuz.
burada anlattığım şeylere kafanız iyice bozulacak. sonra herşey daha da kötü olacak."

chuck palahniuk seviyoruz, öyle değil mi? yoksa o kadar da trajik şeyler anlatmayacağım.

son zamanlarda hayvan sevgisiyle çok karşılaştım.
kediler köpekler kuşlar...
ben uzaktan severim onları.
ne bileyim.
ilkokulda arkadaşımın köpeği vardı. evlerine gitmeden önce çok tırsıyordum. kapı açıldığında köpek üstüme tırmanıyodu lan! nası bi hayvansın sen? kimse de almıyodu hayvanı üstümden. köpek ayakta duruyo, çok normal bişeymiş gibi davranıyolar.te alla'm ya.adı da şeydi. babsi. hıığ.

küçükken civciv almıştı annem iki tane.isimleri çıtır ve pıtır'dı. benimki çıtırdı. biraz daha minyon gibiydi çıtır. pıtır da öküz gibiydi. bi de biz dokunamıyoduk. elimize falan alamıyorduk civcivleri. piknik sepetinde yaşıyolardı. sepeti temizlicemiz zaman sena'nın kardeşini (5 yaşında falandı o zamanlar) çağırıyorduk o eline alıyordu. sonra bi süre gül gibi geçinip gittik.normalde herkesin civcivi iki haftada ölürken bizimkiler bikaç ay yaşamıştı lan. sonra ne mi oldu?
birgün çıtır ve pıtır serbest bir şekilde odamda dolaşırlarken çıtır yerden bulduğu ipi yutmaya çalıştı.bayağı da yuttu. ipi çıkaralım dedik, biz ipi çektikçe çıtır havaya kalkıyodu! sonra, babam, evet, ipi cart! diye çekti. dikkatli bakıldığında çıtır'ın gagasının kenarından sarkan kırmızı şeylerin et parçaları olduğu görülebiliyordu. sonra bişey olmadı. nah bişey olmadı. hayvan yemek yiyememeye başladı. 1 hafta sonra açlıktan öldü. biz böyle insanlarız evet.

pıtır bi süre daha yaşadı. bayağı büyüdü. gagasının üstü kızardı, ibik midir nedir, ondan çıkcaktı işte. çok fazla yaramazlık yapmaya başlayınca komşunun köyüne gönderdik. bi daha da pıtır'dan haber alamadık.

bu trajedilerin ardından uzun yıllar hayvan besleyemedim.
e zaten köpek giren eve de melek girmezdi.
sonra reyyan kendine kaplumbağa aldı.
adı tosun'du. kara kaplumbağasıydı. çok tatlıydı lan. mükemmeldi. en sevdiğim hayvan kaplumbağa olmuştu.yedinci sınıftaydık.dersane bizi kampa götürmüştü,bolu'ya. tosun da bizlerle geldi. orada tosunun başına soğuk yaylalarda donmaya terk edilmesinden tutun da 13-14 yaşlarında bir yeni ergenin olması gereken boyun iki katı boyda olan beril isimli kızın üzerine oturmasına kadar türlü türlü hal geldi. peki bu hayvanın akıbeti ne oldu?
bir odada 10 kişi uyuyorduk. reyyan'la ben birlikte yatıyorduk. uyumadan önce tosun'u avucumuzda ısıtıyorduk.bir gece ben tosun'u avucumda ısıtırken reyyan da yatakta günlük yazıyordu. ben ona dedim ki "reyyan bak ben uyuyakalabilirim, hayvanı elimden al, uyandır beni."o da "tamam tamam." dedi.
gözlerimi açtığımda sabah olmuştu.biraz etrafa bakındıktan sonra..."laağn!" dedim.
reyyan beni uyandırmamıştı.
yatakta tosun'u aradım.
lanet olsun ki buldum.
uyuyordu.sonradan farkettim ki, normalden biraz daha inceydi tosun.
evet.
reyyan çok üzüldü ama fazla kızmadı çünkü ben dedim ona ya al dedim gerizekalı almadı ki nası unutabilir??? allaağm çok korkunç!
sonra onu gömdük.
ertesi yıl ben reyyan'a doğum günü hediyesi olarak yeni bi tosun aldım.
onu kaybetti.
inanabiliyor musunuz?
hayvanını kaybetti lan!
gerekli açıklamaları varsa, buyursun yapsın.
sonra, bir sonraki yıl, 9. sınıftayken annem bana aldı kaplumbağa.
adını patrick bezelye ökkeş barutçu koyduk.
ayrıca çok da hızlıydı. özellikle arkasından saç kurutma makinesini tuttuğunuz zaman koşmaya başlıyordu.
ne verseniz yiyodu. kendi yemleri dışında herşeyi yiyordu.
kıyma yedirmişti lan annem!
bi süre sonra yuvasında değil de balkonda yaşamaya başladı.büyüdü,avuç içi kadar oldu.
geçen sene reyyan'ın arkadaşı övünç kendine kaplumbağa aldı, çok güzel ısıtmalı falan yuva yapmış, fedakarlık ettim ve patrcik bezelye ökkeş'i haftasonları görebilmek koşuluyla övünç'e verdim. orada övünç'ün kaplumbağasının patrcik bezelye ökkeş'e tecavüz ettiğini öğrendim. ama müdehale etmedim. ne bileyim çiftleşsinler, çoğalsınlar istedim. sonra övünç tatile giderken onları reyyan'a bıraktı. reyyan övünç'ün kaplumbağasını kaybetti. reyyan bunları neden yapıyor bilmiyorum. aslında iyi biri. sonra övünç kendine yenisini aldı. bu sefer de patrick bezelye ökkeş övünç'ünkini rahatsız etmeye,evet rahatsız etmeye,-çünkü ben onu başka kaplumbağalara tecavüz etmemesi gerektiğini öğreterek eğittim- başladı.
bu sene öğrendim ki; patrick bezelye ökkeş, astım hastalığına yakalanıp, vefat etmiş.bir veterinerin ellerinde hayata gözlerini yummuş.
üzüldüm biraz.
sonra geçti lan.
niye geçtiyse.

neyse.
en sevdiğim hayvan kaplumbağa benim.
ama su kaplumbağasından tiksinirim.
kara kaplumbağası olcak.
kara kaplumbağası ol, canımı ye.

reyyan diyor ki;

aykut die for you.

iyiler mutlaka kazanır.

Facebook'un Kral Ve Kraliçe'sini Seçiyoruz.

Küresel

Temel Bilgiler

Tür:
Açıklama:

Kuruluş Tarihi : 23.02.2009
____________________________________________________________

*** FOTOĞRAF ALBÜM'ÜNDEN FOTOĞRAF YÜKLEMEK Y-A-S-A-K-T-I-R.! ***
____________________________________________________________

İletişim Bilgileri

E-posta:
Ofis:
Ofisimiz olunca söleriz :PpP
Yer:
Istanbul, Turkey

Son Haberler

_________________________________________________________________________

*** FOTOĞRAF EKLEME KAPALIDIR FOTOĞRAFINIZI PAZAR GÜNÜ YÜKLEYEBİLİRSİNİZ!! ***
_________________________________________________________________________



◄░░▒▓████████████▓▒░░ GRUP KURALLARI ░░▒▓███████████▓▒░░►

1-) Sadece ( 1 ) Adet Fotoğraf Yükleyiniz..

2-) Oylamalar ( 0-10 ) Arasında TAM SAYI Olarak Yapılacaktır.Diğer Küsaratlı puanlar ve grup üyesi olmayanların puanları sayılmayacaktır.

3-) Fotoğraf Altında Muhabbet Etmek ve Reklam Yapmak Yasaktır..!!Atanların üyeliği silinecektir.

4-) Yarışma esnasında Mail yolu ile link atıp puan istemek; diğer fotografların altına link atıp puan istemek; Msn veya Facebook Arkadas listesinden puan toplamak ve benzeri şekilde İllegal puanlar toplamaya çalışmak Kesinlikle Yasaktır.Bu kuralı çiğneyen yarışmacının Fotoğrafı Yönetim tarafından geçerli sayılmaz!

5-) Bir Hafta birinci olan üyemiz bir sonraki hafta puanı yüksek olsa dahi birinci olamayacaktır. Fotoğraf yüklemesi ise kendi insiyatifindedir.

6-) '' FOTOĞRAF ALBÜM'ÜNDEN '' eklediğiniz Fotoğraflar direk silinir...

7-) Her Hafta FOTOĞRAF Ekleme Bölümü (CUMA GÜNÜ) Kapatılacaktır.

Haftanın Birincileri (CUMARTESİ GÜNÜ) Açıklanacaktır.! (CUMARTESİ GÜNÜ) Fotoğraf Yükleyebilirsiniz.!!

◄░░▒▓███████████▓▒░░ İYİLER MUTLAKA KAZANIR.! ░░▒▓████████▓▒░░►

çöpçatansal.

ablam arabulucu oldu.
arabulucu ne demek mi?
şey demek.
hukukla ilgili bişey bu. taraflar arasındaki bi meseleyi dava açmadan halletmeye çalışıyorsun.buna arabuluculuk deniliyor.yapan kişiye de arabulucu deniliyor.
çok da mühim bişey değil ya.ben de meselelerimi dava açmadan hallediyorum ki.allallah ya.

açlık.

viva la sodexho!

dün gece 21'i izledim.


benimle las vegas'a gelenleer elimee mum diksiiğn!

naber?

babam aradı az önce. akşam bilmem kimin bilmem bişeyinin bahçesine gitceklermiş. gelir miymişim. reşit olmak böyle bişey. fikrim soruluyor artık lan ! "gelmem" dedim. "tağam" dedi. inanabiliyor musunuz?
ben de bir bireyim çünkü.
hıı.
evet.

yarın öss açıklanıyor.
yarın başıma gelecekler listesi:
-ösym sitesine girip tc. kimlik numaramı yazmam.
-sonra aşırı yüklenmeden dolayı açılmaması.
-avuçlarım terlerken mideme ağrılar saplanması.
-bunların yanında annemin tepemde dikilmesi.
-puanı gördükten sonra 12345432 saat boyunca bitmeyecek konuşmaların başlaması.
-telefonların çalması.
-arkadaşlar?ın arayıp "ay sen kaç aldın benimki süper kııığz" demesi.
falanfilan gider böyle.
ne güzel bir hayat aman yareppi!

10 Temmuz 2009 Cuma

hayatın belki en küçüklerini yaşamış olduğum zorluklarından sıyrılıp sana yazıyorum.yok yyeea.

yarın kurs yok.
yani yarın didem de yok.
yarın reyyan'la tenedos'ta "efil efil" oturma planlarımız var.
daha doğrusu benim planlarım var.
tırmanamıyor reyyan kocatepe'nin dik yokuşlarını.oysa ben iki senedir neredeyse hergün soykan denen "yaşam merkezi"ne tırmanmıştım. (dersanemin orda olmasını hiç hesaba katmayarak n'apmaya çalıştığımı ben de anlamadım.kaçış mıdır nedir?)
dersane dedim de;
seneye öss'ye girecek gençlere bazı bilgiler vereyim.
sevgili seneye öss'ye girecek olan genç; (bu genç ben de olabilirim, hayat bu,nerden koyacağı belli olmuyor.neyse en azından tecrübeliyim ehiehieü)

sene başında "çılgınlar gibi yardıracağım. herşeyden fedakarlık edip derslerime asılacağım.hem okul derslerim tavan yapacak,çünkü sürekli ders çalışıyor olacağım,hem de sınavı kazanma ihtimalim artacak.ovye.ben bilinçli bir gencim ki." diyeceksin.herkes der çünkü.herkes dedi çünkü.gördüm ben.daha sonra çılgın planların aksarsa, istediğin gibi gitmezse, normalde 12den önce yatmazken saat 9'da uykun gelmeye başlarsa, gerçekten anarşist olduğunu düşünmeye başlarsan,sisteme her zamankinden fazla söversen, arkadaş sayında ciddi azalmalar olursa,dünyanın bütün filmlerini izlemek ve dünyanın bütün kitaplarını okumak istersen,okulu asmak konusunda eskisinden daha istekli olursan,hiç aklına gelmicek şeylere ilgi duymaya başlarsan,uykularının sana yetersiz geldiğini hissedersen, daha önce hiç olmadığın kadar yaratıcı olduğunu farkedersen,ailenden nefret etmeye başlarsan,dünyayı dolaşma isteğin kendini kaybederse,ilginç psikolojik alerjilerin oluşursa...korkma.bana ulaş.yardımcı olmaya çalışırım.
ayrıca,
şunu da belirteyim;
öss ne kadar lanetpisliksaçmaibnecepuştötesi bir sistem de olsa insanı büyüten önemli bi ayrıntı.
bence.
bu konuda çok iddialıyım.
bana oldu ordan biliyorum.
neyse.
büyümek güzel şey.
yıldızın parlasın.

birden kendimi bişey sandım lan.
bi de şey.
ciddiydim.




yanlış teşhisten ölebilirdim ki

sadece okul sıralarında,deneme sınavlarında ve ders çalıştığım zamanlarda ortaya çıkan alerjim yine ortaya çıktı.
-çizim stresi, öss'nin açıklanmasına 2 gün kalması.-
meğer strestenmiş lağn!
ben de vitaminlere alerjim var sanıyodum.

didem.

kurstan kaçıp reyyan'lara geldim.
neden mi?
evet.
didem yine yıkanmamıştı.

9 Temmuz 2009 Perşembe

gitmek lazım.

annemin odama gelip "dağınıksın tembelsin tembelsin dağınıksın tembellletembeldğanıktembelşsinsdapsjfmfmfslşğ" demesi,
benim "çıkar mısın tatildeyim " demem
onun "sen görürsün tatili bikaç güne" demesi.

serap ezgü'nün telefon numarası kimde var?

allaaağm neden?

Twilight Ürünleri Geldi
Alacakaranlık filminde Edward Cullen ve Bella Swan ile Cullen ailesine ait tüm takı ve aksesuarlar Jestyap.com'da! Mutlaka inceleyin!

üff.

12 temmuz pazar günü öss açıklanıyormuş.
"iyi de bundan bana ne?"
demeyi çok isterdim.

benden söylemesi.

feysbukta bi arkadaşınızın fotoğrafına
"ilk yorumu ben yaziyiiiim" ile başlayan yorumlar yapıyorsanız ciddi sorunlarınız olabilir.

didem.

bugün didem yine bizlerden ayrı takıldı.
daha sonra üst kata tuvalete çıktım. kimsecikler yoktu. birden kapı açıldı. didem beni yalnız yakaladı. üstüme üstüme yürüdü. "şu şişeyi tutar mısın?" dedi. "tutarım galiba." dedim.
daha sonra didem tuvaletteki işini/işlerini halletti. şişeyi aldı. bana 'malmal' baktı. yanlışlıkla "sen niye bizle gelmiyosun yeağ?" dedim.
ve didem'in cevabı geliyor.
geliyor.
geldi.
"ben öyle grup ortamlarını sevmiyorum yyyaa."

belki merak edilir diye söyleyeyim.
evet.
didem saçlarını bugün de yıkamamıştı.
bilmiyorum, belki de rasta yaptırcaktır he?

kahır bela.

peki dolmuş şoförünün dolmuşun dolduğunu bir türlü kabullenememesi?

8 Temmuz 2009 Çarşamba

eğlenerek ölme durumu.




ayıp fıkra anlattılar bize.
"bi tane çocuğa annesi et al demiş.çocuk çıkmış.et bulamamış.dedesinin mezarını kazıp dedesinin şeyini kesmiş.şeyini.eheh.anladınız mı? ihi ihi. sonra eve götürmüş.yemişler.çocuğun boğazına takılmış. sonra çocuk "dedemin daşşaa in aşşaa dedemin daşşaa in aşşaa" demiş. ihiihihihiihi."

fıtırafları düzgün koyamadım. blog kendini kaybetti.
ok kib by.

didem.

didem saçlarını bir gün daha yıkamazsa kursu bırakıyorum.

7 Temmuz 2009 Salı

Ozgecan Turna'in doğum günü Prş -Hediye gönder

ölüm.
çok saçma.
demiş miydim ki?

07.07.07

2 sene önce bugün;
live earth vardı.
sabahtan akşama kadar tv başında red hot chili peppers beklemiştik aptal çocukla. o ayvalıkta'ydı. sıcak bastıkça "bilgem ben denize girip geliyorum." diye msj atıyordu.ben de tv başında beklemeye devam ediyordum. rhcp çıkmıyordu. beni de sıcak basıyordu. ucunu deldiğim pet şişeden kendime su püskürtüyordum...
çok uzun bi gündü.
çok uzun bi yazdı.
çok uzun bi yıldı.

fakat?

oha şuan feysbukta "nisan'a kısa saç daha çok yakışıyo diyenler." diye bi grupla göz göze geldim.

hayatta bi yeni ergenden bi de didem'den korkulur.

yeni ergen kız dedi ki;
"ben normalde böyle giyinmiyorum. simsiyah giyiniyorum. bi de pantolonuma iğneler felan takıyorum. gözümün burasına kadar siyah kalem çekiyorum. ama adımı sataniste çıkardılar o yüzden çok fazla öyle giyinmiyorum."

dedi bunları.
duydum ben.

mangal falan uhuuğ.

didem basmalı kaleme "basma kalem" diyor.
ama belki basmalı kalem de değil, uçlu kalemdir doğrusu.
ama didem basmakalem diyor.

bi de şey; sabah bindiğim dolmuşun buram buram televizyon kumandası ucu gibi koktuğuna inanabiliyor musunuz?

hoca "ne çizelim?" dedi.ben de "maykıl ceksın'ın cenazesini." dedim. hoca "yaratıcı olun." dedi. kızın teki "piknik çizelim. " dedi. ve piknik çizmemize karar verildi.
bunun üzerine "yaratıcılık neydi lan?" diye kara kara düşündüm.
o yüzden piknik çizemedim.düşünmekten.
piknik.
aaoooağv çok enteresanus laaaaaaaaağn!

6 Temmuz 2009 Pazartesi

şizofreni kötü bişey.

he loves me he loves me not nasıl filmdir arkadaş?
audrey tautou da pislik olabiliyormuş.melek yüzlü şeytann.
üf.

piknik çizmeliydim.
ama çizmedim.
bay.

hayvansanhayvanlığınıbileceksin.

sen sen ol marmara bölgesinden birine 17 ağustos'u sorma.
ayıp bişey lan.
öküz müsün?
allallah yaa.

her çiçekten bal alma durumumsu.

ay demeyi unuttum.
tıbbı 2. yılında bırakıp resme hazırlanan biri geldi bugün aramıza.
sanat aşkı başka bişey.
gözlerim doldu be.

bidılsdinleyengenceherzamansaygıduymuşumdur.

bugün kursta insanlarla birazcık daha kaynaştık.evet kaynaştık.
yemek molasında hep birlikte yemek yedik ve bilin bakalım kim bizlere katılmadı?evet.didem.
sınıfa geri döndüğümüzde gençlere "müzik açayım mı?" dedim.
"aç aç çok iyi olur" dediler. ben de bob dylan açtım o anda. sonra bi tane kızımız "değiştirsene yhaa" dedi.bakın,"yaa" demedi."yhaa" dedi. sonra bir ses "bidıls var mı?"dedi. baktım, semih isimli çılgınsal yetenekli genç. "var tabi yeağ" dedim ben de. bunlar güzel şeyler.
bir de sınıfta yeni ergen bi kızımız var. liseye hazırlanıyormuş. o da "linkin park açsanağ" dedi. tahmin etmeliydim. resim kursundaki muhabbetlere bakın yalnız. te alla'm ya.

sonra hoca 3 saat konuştu.2'de çıkmamız gerekirken 5'te çıktık.inanabiliyor musunuz?
bu da sloganımsı bişey oldu he. bıybıybıybıybıy inanabiliyor musunuz?

neyse ne diyodum?
evet evet resim falan.
bugün de piknik çizmem lazım.

sıcak yaz günlerindeki tek atraksiyonu sürücü kursuna gitmek olan öss'den yeni kurtulmuş reşit bi insanın hayatına pembe bi çiziktirik atacak bir şey varsa o da bibuçuk yıl önce ayrıldığı eski sevgilisinin kendisiyle buluşmak istemesidir.bence böyle bişey var. ben buna yürekten inanıyorum. ama kendi bilir tabi. çok da sinir oldum ayrıca. ne bileyim, ben olsam "hhhhhhhaojah düştün elime uhhahahhhah" derdim. evet evet derdim bunu. reyyan, garip biri.


5 Temmuz 2009 Pazar

ağlamaklı oldum.

yarın yedi buçukta kalkacak olmama inanabiliyor musunuz?

biribenidurdursasüperolabilir.

yarın resim yapmaya başlıyorum.
bu 4 gün benim için alışma aşaması olsun tamam mı?
bence öyle olsun.
çünkü ben hep öyle yaparım.

(yarın ders çalışmaya başlıyorum.
yarından itibaren hergün adam gibi ders çalışacağım.
bugün bitsin de...
yarın var ya yarın herşeye yeniden başlıyorum.)

neçizcemyaağ!

meraba.
annem dedi ki;
"resim yapmadan evden çıkamazsın."

sene içinde integral ödevi yapmam gerekirken resim çizebilirdim.ama şuan çizemiyorum.
psikoloji denen şey çok sikindirik bişey.

aylin abla özgecan'ın tıpkısının aynısı.gözlerim dolu dolu oldu.
ölüm.
çok saçma.

4 Temmuz 2009 Cumartesi

özge.

özgecan'ın ablası aylin abla geldi.
konuşması bile aynı.
sarılasım geldi.
azcık daha kaynaşalım da.
uf.

falanfilan

izleyin,izletin derim ben.

ice age 3 mükkemeldi laaaaaaaaağn!
gülmekten öldüm desem yeridir.
yekta kopan olmasa n'apardık bilmiyorum.
3d olmasa da olurmuş,ilk başta gözlerim çok yoruldu çünkü.ama diego geyik midir antilop mudur nedir,onu kovalarken 3d'nin tadını aldım allah için hea.
salonun büyük çoğunluğunun yetişkin insan olmasıysa gözümden kaçmadı.reyyan da dedi ki "çünkü ilk ice age'de bunların hepiciği çocuktu." doğru dedi.
efektler falan huuuğ müthişti.

yoğun istek üzerine.


tamam olmamış olabilir ama elma şekerine de benzemiyo bence.
teyzenin eteğinin deseni yarım kaldı bi de.gerçi tamamı yarım.zaten bu şey,plan bu.taslaksal.evet.
çakma gözlükçüyü bile düşündüm!bu da mı gol değil?
çocuğun tiiğşörtündeki rhcp logosu nasıl?ince düşünce bunlar hep.
sensin elma şekeri.

3 Temmuz 2009 Cuma

bilgisayar mühendisleri tarafından denenmiştir.ona göre.

FACEBOOK DA ARKADAŞIN OLMAYANLARIN PROFİLİNİ GÖR

Evrensel

Temel Bilgiler

Tür:
Açıklama:
1-Öncelikle Sağ taraftaki "Gruba Katıl" a tıklayarak gruba katılın.
2-Katıldıktan sonra gene sağ tarafta bulunan İnsanları Gruba davet et e tıklayarak listenizdeki arkadaşları gruba davet ediniz.
3- http://www.frekans.fm Tıklayınız En üstte bulunan Reklamlardan herhangi birine tıklayınız sonra gruba geri dönün uygulama aktif olacaktır.

_____________________________________
|
|---------------ÖNEMLİ NOT------------------------
|____________________________________
BUTUN LİSTENİZİ DAVET ETMEZSENİZ
ÇALIŞMAYACAKTIR.

%100 Çalışıyor. Bilgisayar Mühendisleri tarafından denenmiştir.
Üye

8 / 103.198 üye gösteriliyorTümünü Gör


ömer pişkin de arada kaynadı.
kusura bakma ömer pişkin.yıldızın parlasın...