2 Ekim 2009 Cuma

bir mezunun ibret dolu hikayesi.

naber?
günler acayip geçiyo.
dersane başladı falan. kitaplar dağıttılar bize. modüller dağıttılar. yeni defterler aldım.
aynı okul gibi ama değil. forma giymiyosun mesela bunda. bi de tenefüste bahçeye çıkıp mal mal koşturmuyosun. okulda teneffüslerde mal mal koşturduğumdan değil de, hani, yani, mesela.

dersanede çok ilginç tipler var. mesela sınıfta üç tane adam var. ama bitanesi haftada üç yaş gençleştiği için adamdan saymıyorum onu artık. yaşını her seferinde farklı söylediğini farketmediğimi mi sandın seni lanet olası?

bi tane kız var hep meyve getiriyo. bugün armut ve mandalina getirdi. çantasından karpuz çıkarırsa o karpuzu kafama atmasını isteyeceğim.

bi tane kız var, hani mezun olmayı yedirememiş, üç ay boyunca aşamamış olayı, böyle "ben zaten her şeyi biliyorum da, ööyle bi daha deniyim dedim, cevap 5 bu arada, işte sonra ben zaten işte ehehh zaten yani, cevabın 5 olduğunu söylemiş miydim?" gibi tavırlar sergiliyo. böyle sözlü notu kapmaya çalışan öğrenci psikolojisinden kurtulamamış. üzüldüm ona da işte. sesi de bi garip.

hoca adamlardan birine soru sorduğunda adam "hhhss. bu yaştan sonra. yani. ben mi cevaplıycam gerçekten?" falan diyo.

meyveli kızla cevap5 kız hergün etüt alıyolar. bigün felsefeden etüt alcaklar bak görürsün.

sonra merveveosmanla falan buluştuk. sonra evrim diye biri vardı. sanki onun canı çok sıkılıyo gibi. sanki o böyle sürekli eve gitmek istiyo, ama eve gidince de sıkılıp dışarı çıkmak istiyo, oturmak istiyo ama oturunca kalkmak istiyo falan, öyle biri bence. yani napsak canının sıkıntısı geçer acaba. bi günümü bunu düşünmeye ayırcam. bi gün sürmeyebilir ama. işte, öyle.

günlerim böyle geçiyo lan işte. bi de babam "ikinci tercihlere bi bakıver." dedi. bakıveriyim.

yarın psikoloğa gitçem ben. hey, üzülmeyin, sakin olun, hey sen BIRAK O JİLETİ ELİNDEN! falan. dikkat dağınıklığı geçirttirme seansları akar.

neyse çok yoğunum işte. hadi görüşürüz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder