18 Mayıs 2009 Pazartesi

özge in the sky with diamonds!

Picture yourself in a boat on a river
With tangerine trees and marmalade skies
Somebody calls you, you answer quite slowly
A girl with kaleidoscope eyes

Cellophane flowers of yellow and green
Towering over your head
Look for the girl with the sun in her eyes
And she's gone

Lucy in the sky with diamonds
Lucy in the sky with diamonds
Aaaaahhhhh...

Follow her down to a bridge by a fountain
Where rocking horse people eat marshmellow pies
Everyone smiles as you drift past the flowers
That grow so incredibly high

Newpaper taxis appear on the shore
Waiting to take you away
Climb in the back with your head in the clouds
And you're gone

Lucy in the sky with diamonds
Lucy in the sky with diamonds
Aaaaahhhhh...

Picture yourself on a train in a station
With plasticine porters with looking glass ties
Suddenly someone is there at the turnstyle
The girl with the kaleidoscope eyes

Lucy in the sky with diamonds
Lucy in the sky with diamonds
Aaaaahhhhh...
Lucy in the sky with diamonds
Lucy in the sky with diamonds
Aaaaahhhhh...
Lucy in the sky with diamonds
Lucy in the sky with diamonds 


4 yorum:

  1. özgeyle geçirdiğin her anı dinleyesim var. daha doğrusu ona ait her anıyı.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. ben 10. sınıftayken tanıştık.mayısın sonlarıydı.hatta 29 mayıs'tı.ablamların finalleri zamanı bizde kalıyordu.o gün ilk sevgilimle bahar şenliğine gitmiştik,geç kalmıştım.ablam berkhanı aramıştı ama özge abla konuşmuştu.eve geldiğimde tanıştıktan sonra "sevgiline bayyıllddımmm" demişti:)sürekli "ne kadar güzelsin çok tatlısın" diyordu bana.insanın hep duymak istediklerini söylerdi zaten.bazen de delicesine açık sözlü olurdu pis:)
    geçen yıl da nerdeyse bizde yaşıyordu çıkmıyordu bizden:)eve geldiğimde açık kahverengi converslerini görmeye çok alışmıştım.gelmediğinde "özge abla nerde yaa" diyordum.artık 2 ablam olmuştu.
    sonra şey,geçen sene kaşlarımı alan ilk kişiydi:)"inceltmiycem inceltmiycem" diyordu.annem kızar diye tırsıyoduk zira.bayağı bi süre böyle devam ettik.gizli gizli kaş alıyorduk:Dyatırıyodu beni,tepemde bi yandan kaş alıp bi yandan siyah nokta falan sıkmaya çalışıyodu.annem odaya girince cımbızı saklıyodu:)sonra bigün annem çaktı."kaş mı alıyosunuz siz?" dedi.özge de "of evet bıktım artık bu korkuyla yaşamaktan.evet hem ben aile bütçesine katkıda bulunmaya çalışıyorum kuaföre gidip para harcamasın diyee" demişti.annemin normalde sinir küpüne dönüşmesi gerekirken bir kahkahayla karşılık vermişti.yumuşacık yumumumumuyumuşacıktı.
    sonra bi kere bi arkadaşımla okulu asıp çok mühim bi olayı araştırmak için ta keçiören'e incirli lisesine gitmemiz gerekiyordu.ve bizi yanlız göndermemek için kim geldi dersin?o gün yol parası bulamamıştı.evde 5 kuruş parası yoktu.bizimle bizim evin ordaki parkta buluşcaktı gelemicek sanmıştık.ünv'li kız liseli 2 tane bebenin okulu asma macerasına niye ortak olsundu ki?ve tabiki geldi.hem de yürüyerek.sonra para çekip bize simit ayran almıştı:)
    bigün bizim evde ablam yokken özge'yle öğlen uykusuna yatmış idik.birlikte uyuyorduk.o zamanlar tombikti o,birlikte uyumak çok hoş oluyordu:)ben uyanmıştım,o da refkleksle ben tam kalkarken kolumu tutmuştu "gitme!" demişti.uyurken.tırsmıştım.
    sonra bi kere babamın doğum gününü kutluyoduk.kameraya özge almıştı."hem yazdım hem oynadım" falan diyordu.
    bilmiyorum.çok fazla şey.çok fazla.göbeğine kedi diyordu.
    en son geçen pazar ankamall'de karşılaştık."saçların ne kadar güzel cınııım" dedi.o,sondu.

    YanıtlaSil
  4. :)

    kilo vermek için yapmadığı şey yoktu, ki sonunda güzelce vermişti de zaten. ben çok fazla öpülmekten hoşlanmam o da bunu bilip gel buraya odun diyerek delicesine ses çıkararak öperdi. Karnıma vururdu, kollarımı sıkardı. Interrail maceralarını beni delirtircesine anlatırken ben ona bende istiyorum yaaa derken magic mushroom niye getirmedin gelirken diye kızarken muhafazakar ailenin çocuklarıyız otur oturduğun yere dedikten sonra tamam lan seneye de birlikte gideriz derdi. Sinir etmek için yaşadığı macera dolu yurt dışı gezilerini anlatırken ve ben ona pis pis kıskanç bakışlar atarken nihahaaaa der kollarını oraya buraya sallayıp yaptığı dansı yapar, sonra da öperdi. Hatta hiç unutmuyorum geçen yıl öss ye hazırlanırken babamla kavga edip Tuçe'lere kalmaya gittiğimde ne olduğunu anlatmadığım için karnımı o kadar sıktı ki morardı orası. Sonra da pişman pişman boynunu büküp kedi gibi geldi çok acıdı mı lan diye sessizce gelip öptü. Eğer geçen pazar festivalde film izlemeyi seçmeyip anneannemlere gitseydim anneler günü maksadıyla onu da görecektim. Bir de keşke zaman zaman çıkan sivilcelerimi sıkmasına izin verseydim diyorum şimdi. Bi' sıkiiim noluur yaa, noluur bak acımayacak söz derken o, ya bi git demek yerine izin verseymişim keşke. Hala inanamıyorum onun artık olmadığına.

    YanıtlaSil