12 Haziran 2009 Cuma

"bizler,dünyanın şarkı söyleyen ve dans eden pislikleriyiz."

meraba.
bugün karne günüydü.
bir gün önceden toplu msjlarla "11 gibi okulda olak" kararına varıldı.11 gibi burcu'yla (evet evet o burcu:D) durakta buluşup okula gittik.okul bahçesine girerken 11. sınıflardan bir genç kızımız bana "beşyüzbinin var mı gı?" dedi.ben de "yok" dedim.arkamdan "bana ters ters gonuşma ssskerim seni haaa" diye bağırdı.

okula girdiğimizde bahçede karne almayı bekleyen rengarenk bir kalabalık vardı.9. sınıfı,10.sınıfı,11.sınıfı deli deli bir o yana bir bu yana koşuşturuyordu.bu okulda her karne günü öncesi "formanızla gelceğniz.formasız gelene karne verilmeyecek.hiza mesafene bak oğlum.oğlum!oğluum!" denir.bu yüzden öğrenciler sabah muhtemelen "lan.kotumu giysem mi?vermezler mi acaba.aslında vermeseler iyi ama,giysem mi giymesem mi.giymek istememek.güzel giyinmek istemek." gibi şeyler düşünmüşlerdir.neyse.sonuç olarak tek tük formayla gelenler yine vardı.

müdür yardımcısının yanına gittiğimizde karnelerin saat 1'de verileceğini öğrendik.zaten bizden de kimse yoktu."hocam bizimkileri verseniz.son sene hani.hani biz misafiriz.sevin bizi?" tadında cümleleri boşa sarfettikten sonra kızılay yolunu tuttum.burcu evine gitti.dersaneye gidip dünyanın en süpersonik insanlarından biri olan mustafa hoca'yla vedalaştım.sena'yla buluştum.melekler ve şeytanlar'a bilet aldık.yemek yerken sevgili annem aradı.karnemi alıp almadığımı soruyordu.sonra alırım yyea yanıtını alan annem sorumsuz kızının çılgın rahatlığı karşısında sinirlenip karnemi almazsam eve gelmememi söyledi.bana göre hava hoştu.bu gece eve gitmezsem koymazdı.sınav öncesinde kimseyle delicesine muhattap olmak istemediğimden sena'nın da gazıyla yine balgat'ın yolunu tuttuk.sena bizim okulu çok mu sevmişti?bilmem.bu sefer otobüsle gittik.okula girmeden bürge'yle karşılaştık.burdan kendisine selamlar.çok seviyorum onu,yerim.neyse.gittik.karnemi aldık.teşekkür almışım efendim.aa,ben teşekkür ederim dedim,okuldan çıktım.bir daha da bok giderim.tekrar kızılaya gittik,filmimizi izledik.güzeldi.kitabını okumadığım için konuya yabancıydım.kitabı okumuş olan sena filmin sonlarına doğru "of var ya çok şaşırcan ehei ehö" falan dedi.şaşırdım.ama çok değil.ha filmde bizim ewan mcgregor var ya,trainspotting'n mark renton'ı ayol,o oynuyordu.yaşlanmıış,çökmüüş.ben böyle melekler ve şeytanlar gibi filmleri pek sevmiyorum,yoruyor beni sanırım.sonra sena pool'a okey oynamaya gitti.ben de çok yorgundum,eve geldim.(sinemada güneş gözlüğümü unutup geri döndüğümü,sena'ya da "ay sen git ben gelmiyom" dediğimi itiraf etsem mi etmesem mi sorunsalına girdim,edeyim lan nolacak dedim.ettim de.naber iyi misin bu arada?)

eve dönerken annemin taksitini yatırdım.yani annemin taksiti değil,annemin yatırması gereken taksit.evet.sonra kendime sınav için bir adet kalem,bir adet silgi,bir adet de 0.7 uç aldım.kasada cüzdanımdaki bozuk paralar etrafa saçıldı.sinirlerim bozuldu.sonra da otobüse bindim geldim işte.
bugün de böyle geçti.
yarın öss'den önceki son günüm.
her şey hazır.
açık hava,bozulmaması gereken bir mide ve gece iyi uyuması için hafiften yorulması gereken bir genç.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder