2 Haziran 2009 Salı

hayvansak günahımız ne?


çılgınsal düzlem dersanesi pikniği sonunda gerçekleşti.

aslında buna piknik denmezdi çünkü bildiğiniz düğün salonumsu,bahçeli,göl manzaralı,hafif kasıntımsı bir mekandı.ortalığa salınıverilen gençler bir o yana bir bu yana koşuşturduktan sonra oturup yemeklerini yediler.hayvan kadar sandviç ekmeğinin içindeki acılı sucuğu yiyen gençler daha sonra okey,kağıt vs. oynadılar.ilerleyen saatlerde bekir hoca'nın öğrettiği "sayko" isimli saçmasal ama zevkli oyunla birbirlerinin yüzüne söyleyemediklerini oyun ile söyleyebilen gençler zevkten dört köşe oldular.daha sonra göt kadar çimenlik alanda voleybol ve türevleri oynandı.ortalıkta yavşak yavşak gezen genç kızlarımız günün ilerleyen saatlerinde "kaşar" damgasını yiyeceklerdi elbet.ve bu kızlara yüz veren genç erkeklerimiz de "gözümden çok düştü piiğ" laflarını hiç bir zaman sahiplerinin ağızlarından duyamayacaklardı.

gün batımına doğru akşamki canlı müzikli eğlenceye hazırlanmak için ortadan kaybolan genç kızlarımız "gelin odası" denen odada üstlerini değiştirdiler.görenleri adeta şoke eden çılgınsal elbiseleriyle geceye damgasını vuran genç kızlarımız güzel olmasına güzeldiler de,fazla abartmamışlar mıydı?abartmışlardı.olsundu.

mekana akşam saatlerinde eşleriyle teşrif eden "gıral hocalar"a ilgi ve sevgi gösterileri sunulduktan sonra bir grup genç hala basketbol sahasında 'top oynamak'taydı.gençleri anlamak bazen zordu.yazıdaki zaman kavramının içine ettim gibi geldi,neyse devam.

kapalı yemek salonuna doluşulduktan sonra yemekler gelmeye başladı.önüne konulan 2 tane küçük,ama çok küçük,kapsül gibi,köfteleri ve sigara böreklerini akşam yemeğinin tamamı sanan bazı gençlerin gözleri doldu.bu sırada bütün hocaları dansa kaldıran cenk isimli yakışıklı genç dikkatleri üzerinde topladı.aferimdi ona.yerim.sahneye "sanatçı" adı altında çıkan bir kadın bir erkek şarkıcı kendilerini zorla alkışlattıktan sonra asıl yemekler gelmeye başladı.tavuklu pilavlı patates kızartmalı yemeğe yumulan osmansal gençler kafalarda "bir insan bu kadar acıkabilir mi?" gibi sorular uyandırdı.tüm bunlar olurken kendi halinde eğlenen yeni ergen kardeşlerimizi de unutmamak gerek.cumartesi sbs'ye gireceklermiş,başarılar hadi.
yemeklerle birlikte masalarda görülen tektük rakı bardakları salona hızla yayılmaya başlayınca sağdan soldan "ay bunlar içip sapıtmasalar bari,e müdür de içiyor öğrenci tabi içer,bak bak gitti şu" gibi sesler göğe yükselmeye başladı.

bu sırada hareketli müzik eşliğinde kuyruk sallayan küçük itimiz eylemlerine tüm hızıyla devam ediyordu.bir emeli vardı,ve bunu bu gece gerçekleştirecekti.çünkü bu kızımız,ezikti.

etrafta fotoğraf çekerek gezen göbekli amcanın tüm fotoğraflarını satmak gibi çılgın hayalleri vardı ve muhtemelen bu hayallerini gerçekleştiremedi.üzülmesindi.

oyun havaları,kolbastılar,halaylar birbirini kovaladı.kafalarında öss bulutu dolandıran gençler çılgınlar gibi eğlendiler.haketmediler mi?hakettiler.aalllaaama hakettiler.

içip içip olayın farkına varamayan gençlerimiz,tüm gün afedersiniz g*tünü sallayarak gezen bir adet genç kızımız ve hafif can sıkan buna benzer diş kavuğu doldurmayacak düzeydeki hadiselere rağmen son derece hoş vakitler geçirildi.



1 yorum: